ellisinde uydu
yüreğinde çarpan aklına,
bir Temmuz sabahı fethine çıktı
güzelin,
doğrunun ve haklının :
önünde, şirret, aptal devleriyle
dünya,
altında mahzun, fakat kahraman
Rosinant’ı.
Bilirim,
hele bir düşmeyegör hasretin
halisine,
hele bir de tam okka dört yüz
dirhemse yürek,
yolu yok, Don Kişot’um benim, yolu
yok,
yeldeğirmenleriyle dövüşülecek.
Haklısın,
elbette senin Dülsinya’ndır en
güzel kadını yeryüzünün,
sen, elbette bezirganların
suratına haykıracaksın bunu,
alaşağı edecekler seni
bir temiz pataklayacaklar.
Fakat, sen, yenilmez şövalyesi
susuzluğumuzun,
sen, bir alev gibi yanmakta devam edeceksin
ağır, demir kabuğunun içinde
ve Dulsinya bir kat daha
güzelleşecek …
Nazım Hikmet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder