Etiketler

30 Mayıs 2013 Perşembe

Hiciv Vadisinde Bir Tecrübeli Kalemiye - 1933


Bir varmış
     bir yokmuş
Develer tellallık edip satarken develeri,
bir benim babam varmış,
bir de bir zatımuhteremin pederi.

Benim babam
      dazlak kafalı ufak tefek bir adam.
O bir zatımuhteremin pederi
ikinci Sultan amidin
                 meşdur hırsız seraskeri.

Benim babam,
dolu koymuş
                 boş çıkmış,
bütün ömrünce çevirmiş simsiyah defterleri.
O, bir zatımuhteremin pederi –
Yemen çöllerinde açlıktan ölenlerin
                              suyundan, ekmeğinden çalarak,
kumun üstünde akan kandan
                               yüzde yüz komisyon alarak
han, hamam, apartıman yapmış…

Ey zatımuhterem!
Şaire, “Kısa kes, diyelim, sözlerini!”
Ölmüş sizin serasker
                           peder.

Benim de babam öldü.
Ve dünyaya yummadan evvel
ışıklı çocuk gözlerini
           siz onun yanındaydınız.
Son beş papelin hesabını vermeden ölmesin, diye
kalbinin atışını saydınız.
Tutmuyordu babamın öpülesi elleri.
O eller ..
Babamın gözleri artık
           simsiyah defterleri göremiyordu …
Fakat yine siz haklısınız:
O gündü hesap günü.
Taktınız tenezzülen kendi elinizle siz
bir ölünün burnuna gözlüğünü,
beş papelin hesabını istediniz.

İşte o hesabı şimdi ben veriyorum.
Size bir tokat
             borcum vardı.
Dikkat!
Kolumu geriyorum.

İkimiz karşı karşıyayız.
Sizin peder ölmüş.
Öldü benim babam.
Karşı karşıya kaldık iki meşhur adam.

Benim şöhretim nerden gelir,
Ben neyimle meşhurum-
MALÜM!.

Size gelince;
sizi meşhur eden şey :
hırsız bir babanın kanlı altınlarını çalan
hırsız bir oğlun parasıdır.
Sizin şöhretiniz :
lanetle dolu bir yükün
                         çuval darasıdır.

Şöhretiniz:
kıvrak çengiler, büyük kemancılar veren
çingene çadırlarının yüz karasır.
İnanmazsanız eğer,
karıştırsın alim efendiler
kalın yapraklı kitaplar gibi seneleri :
anlarsınız ki, Edirne boyu
                               çingeneleri,
görmemiştir soyunuz gibi bir soyu …

Bir varmış
      bir yokmuş.
Develer tellallık edip satarken develeri,
bir benim babam varmış,
birde zatımuhteremin pederi.

Ey zatımuhterem!
Ölmüş sizin serasker
                           peder.
Öldü benim babam.
Karşı karşıya kaldık
                   iki meşhur adam …



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder