Biletçi
kesti bileti.
Beni
ne bir Kara haber bekliyor evde,
ne
rakı ziyafeti.
Beni
ayrılık bekliyor.
Yürüyorum
ayrılığa korkusuz
ve
kedersiz.
İyice yaklaştı bana büyük karanlık.
Dünyayı
telaşsız, rahat
seyredebiliyorum
artık
Artık
şaşırtmıyor beni dostun kahpeliği,
Elimi sıkarken sapladığı
bıçak.
Nafile,
artık kışkırtamıyor beni düşman.
Geçtim
putların ormanından
baltalayarak
ne de
kolay yıkılıyorlardı.
Yeniden
vurdum mihenge inandığım şeyleri,
çoğu
katkısız çıktı çok şükür.
Ne
böylesine pırıl pırıl olmuşluğum vardı,
ne
böylesine hür.
İyice
yaklaştı bana büyük karanlık.
Dünyayı
telaşsız, rahat
seyredebiliyorum
artık.
Bakınıyorum
başımı kaldırıp işten,
karşıma
çıkıveriyor geçmişten
bir
söz
bir
koku
bir
el işareti.
Söz
dostça
koku
güzel,
el
eden sevgilim.
Kederlendirmiyor
artık beni hatıraların daveti
Hatıralardan
şikayetçi değilim.
Hiçbir
şeyden şikayetim yok zaten,
yüreğimin
durup dinlenmeden
kocaman bir diş gibi
ağrımasından bile.
İyice
yaklaştı bana büyük karanlık.
Artık
ne kibri nazırın, ne katibinin şakşağı.
Tas
tas ışık döküyorum başımdan aşağı,
güneşe
bakabiliyorum gözüm kamaşmadan.
Ve
belki, ne yazık,
Hatta
en güzel yalan
Beni
kandıramıyor artık.
Artık
söz sarhoş edemiyor beni,
ne
başkasının ki, nede kendiminki.
İşte
böyle gülüm,
İyice
yaklaştı bana ölüm.
Dünya,
her zamankinden güzel, dünya.
Dünya,
iç çamaşırlarım, elbisemdi,
başladım
soyunmağa.
Bir
tiren penceresiydim,
bir
istasyonum şimdi.
Evin
içerisiydim,
şimdi
kapısıyım kilitsiz.
Bir
kat daha seviyorum konukları.
Ve
sıcak her zamankinden sarı,
kar
her zamankinden temiz.
Nazım Hikmet RAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder